Osman Hamdi Bey’den Salih Münir Paşa’ya ‘Muhabbetle Yadigâr’

Posted by

1906’da Paris Salon Sergisi’nde “Kaplumbağalı Adam” olarak sergilenen ancak bir süre sonra “Kaplumbağa Terbiyecisi” olarak adlandırılmaya başlanan Pera Müzesi’ndeki eserin 1907 yılında yapılmış bir benzeri, özel bir koleksiyondan Artam Antik AŞ aracılığıyla Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin koleksiyonuna katıldı. Bu eserin önemli yanlarından biri de Osman Hamdi Bey’den dünürü Salih Münir Paşa’ya ithaflı olması. Arkeolog, müzeci, diplomat, ressam unvanlarıyla ve kültür sanat alanında yaptığı öncü çalışmalarıyla tanınan Osman Hamdi Bey, arkeolojik kazılarından kalan pek çok tarihi eserin ülke içinde kalmasını sağlarken tutkusu olan resim sanatı için de pek çok şey yaptı. Resmin askerî okullarda teknik ihtiyaç olarak değerlendirilmesi düşüncesinin zamanla değişmesiyle plastik sanatlar tıpkı Paris’teki École des Beaux-Arts gibi bir kurumun çatısı altında toplandı: Sanayi-i Nefise Mektebi’nde. Böylece Osman Hamdi Bey, Osmanlı döneminin ilk güzel sanatlar okulunun müdürlüğü görevini üstlendi. Vizyoner kişiliğiyle Osman Hamdi Bey’in Türk sanat tarihindeki değerinin ne kadar önemli olduğunu bu kısa bilgilendirmede dahi anlamak mümkün. Oryantalizm tartışması Paris’e hukuk eğitimi almak için giden Osman Hamdi Bey, resim tutkusu sebebiyle bu eğitiminden vazgeçti. Eğitimine dönemin sanat merkezi olan Paris’te, oryantalist ressamlar Jean-Léon Gérôme’un ve Gustave Boulanger’nin öğrencisi olarak devam etti ve onların üslubundan etkilendi. Osman Hamdi Bey’in eserleri bugün, akademik üslup içerisinde ve oryantalizm kavramıyla birlikte değerlendiriliyor.

Ancak “Bu oryantalizmin yorumu Batı’dakiyle aynı mıydı?” sorusu sanat tarihinde uzun süre yer edinerek Mustafa Cezar, Zeynep İnankur, Semra Germaner, Edhem Eldem gibi isimlerin öncülüğünde tartışıldı; farklı kişilerce de sanat tarihinin önemli bir konusu olarak tartışılmaya devam ediyor. Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonuna giren bu eser de sanatçının özellikle mekân kompozisyonu açısından oryantalist üslubunu yansıtıyor. Yurtdışında sergilenmek üzere pek çok eser yapan Osman Hamdi Bey’in Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde yer alan (1907) ve öncülü olan eserde (1906) tema ve mekân kullanımını tarihçi Edhem Eldem belgelerin izini sürerek yorumluyor. “Kaplumbağalı Adam” adıyla Paris’te Salon Sergisi’ne çıkan eser Eldem’e göre sanatçının yıllar önce görmüş olduğu bir dergideki Japon ve Kore kültüründe yer alan “Kaplumbağa Terbiyecisi” konusu ve gravüründen etkiler taşıyor [1]. Bu açıdan bakıldığında kaplumbağaların, Bursa Yeşil Camii’nin içinde bir dekor olarak değerlendirildiği düşünülebilir tıpkı o muhteşem canlılıktaki çini karolar, Çanakkale testisi, hat levha ve bordürler gibi… Ancak eserdeki mekânın gerçekte var oluşu, hayali bir Doğu imgelemine yer vermiyor. Bu da eseri Batı’daki oryantalist eserlerden ayırıyor. Siyasi açıdan farklı görüşleri benimseyen, ancak ‘sanat’ konusunda birleşen Osman Hamdi Bey ve Osmanlı diplomatı Salih Münir Paşa’nın arasındaki ilişkiye dair bir ‘yadigâr’ olan bu eserin ayrıca belge niteliği taşıdığını da söylemek mümkün.

Edhem Eldem, çekildikleri bir aile fotoğrafını ve bu ikinci “Kaplumbağa Terbiyecisi”ni yorumlayarak iki önemli şahsiyetin akrabalık bağlarını, siyasi farklılıklardan dolayı feda etmediğini söylüyor [2]. Gül İrepoğlu da benzer bir şekilde Osman Hamdi Bey’in tuvalin sağ üst köşesine “Münir Paşa’ya muhabbetle yadigâr” yazarak ithaf edişini, dünürüne verdiği önemin, ona duyduğu saygının bir göstergesi olarak değerlendiriyor. * İki resim arasındaki farklar Bu eser, Pera Müzesi’ndeki “Kaplumbağa Terbiyecisi” gibi renk-ışık için oldukça verimli bir ortamda, Bursa Yeşil Camii’nin üst katındaki odasında, benzer bir kurgu içinde yapılıyor. Pera Müzesi’ndeki eserin boyutu 222 x 122 cm iken, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’ndeki eser 136 x 87 cm ebatlarında. Öte yandan Osman Hamdi Bey’in bu ikinci versiyona Çanakkale testisi ve “Kalplerin şifası, sevgiliyle (Hz. Muhammed) kavuşmaktır” yazılı bir hat levha eklediğini görüyoruz. Eserdeki kaplumbağa sayısı, Pera Müzesi koleksiyonundaki versiyondan bir fazla. Gül İrepoğlu iki eserin benzerliği ve farklılığıyla ilgili olarak “Her iki resimde de gölgeler benziyor yani ikisi de günün aynı saatini yansıtıyor ancak ikinci versiyonda ışık daha sıcak izlenim veriyor. (…) İlk bakışta aynıya yakın benzerlikte gibi görünse de iki tablo arasında sanatçının bilinçle yerleştirdiği farklılıklar mevcut,” diyor. * Beyoğlu’ndaki Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ‘Başlangıcın Temel Taşları’ salonunda sergilenen eser, ‘Türk Resmini İzlemek’ isteyenler için yeni bir seyir imkânı sunuyor. [1] Edhem Eldem, “Osman Hamdi Bey Sözlüğü”, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2010, s. 325. [2] Edhem Eldem, a.g.e, s. 452-453. *Gül İrepoğlu ile 15.03.2024 tarihinde yapılan röportajdan yararlanılmıştır. Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, https://issanat.com.tr

İlandır

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir