Çanakkale’de Derneği Başkanı Berna Yelkenci öncülüğünde bir araya gelen kadınlar, eğitmenliğini Suat Gülercan ve Tarkan Sayan’ın yaptığı Gelibolu Ritim Grubu’nu kurdu.
Gülercan ve Sayan’ın eşliğinde haftanın iki günü eğitimlerine devam eden grup, günlük hayatın stresinden uzaklaşıyor. Gelibolu’da yaşayan SMA hastası Merve Tekin’e yardım amacıyla verecekleri konsere hazırlanan ritim grubu, yeni üyelerin de katılımını bekliyor.
Eğitmen Suat Gülercan, Gelibolu Ritim Grubu’nun talebi üzerine ders vermeye başladığını, çalışmaların güzel devam ettiğini ve 6 ay süreceğini söyledi.
İlerleyen zamanlarda çok güzel şeyler olacak Gelibolu için. İlk önce halka açık konser vereceğiz. Gelibolu’da SMA hastası bir kızımız var, Merve. Merve’ye yardım amaçlı bir konser düşünüyoruz. Halkımızın da buna katılım sağlayacağına inanıyoruz.
dedi.
Gelibolu Ritim Grubu’na katılımın ileride artacağına inandığını dile getiren Gülercan, grup üyelerinin 6 ay sonunda bir darbukatör gibi darbukayı çalacağını ifade etti.
Berna Yelkenci de darbuka çalmayı çok istediğini, bundan arkadaşlarına bahsettiğini, onların da bu fikrine sıcak bakması üzerine böyle bir grup kurduklarını anlattı.
Yelkenci, grupta yer almak isteyenlerin, pazartesi ve perşembe günleri Milli Eğitim Müdürlüğünün salonunda, eylül ayında 14.00-16.00, ekimde 19.00-21.00 saatlerinde katılım sağlayabileceklerini bildirdi.
“Burada bir mola veriyorum”
Derneğin ve grubun üyelerinden avukat Müberra Yılmaz Ulukaya, hayatın kendisi için bir ritim olduğunu vurguladı.
Zamanın hızla ilerlediğini ifade eden Ulukaya,
Kalbimiz aynı şekilde, vücudumuz da bir ritimle çalışıyor, ben de bu sebeple ritmi seviyorum. Zaten bizim mesleğimiz sürekli akıyor, ben de burada bir mola veriyorum, öyle hissediyorum.
değerlendirmesinde bulundu.
Grubun en genç üyesi yeminli tercüman ve İngilizce öğretmeni Tuğçe Kocakaya ise eğlenerek stres atmaya, heyecanlarını yatıştırmaya birbirlerini teşvik ettiklerini belirtti.
Berna Yelkenci’nin ritim grubu fikrine “Neden olmasın?” diyerek sıcak baktıklarını anlatan Kocakaya, “Stresimizi, heyecanımızı nasıl atabiliriz? Darbukaya vura vura. Böyle bir anda gelişti. Bir kişiyken 30 kişi olduk.” diye konuştu.
Kocakaya, yaptığı işin de zaman zaman stres oluşturduğunu, bu nedenle darbuka çalarak stresini atmaya çalıştığını sözlerine ekledi.